22 Nisan 2010 Perşembe

Eyjafjallajökull


2 haftadır duyuyorum: İzlanda'da bir yanardağ patlamış, küllerini Avrupa'ya savurmuş, Türkiye'ye de asit yağmuru getirecekmiş. Avrupa'da uçuşlar iptal olmuş, görlfırend bu işe ayar olmuş, Amsterdam'a gitmek isteyen okuldaşlar gitmek için Antalya'dan bi yolunu buluruz diye elleri boş dönmüş. Fakat bunların hepsini "İzlanda'da bir yanardağ" olarak bildiğim için yaşadığım kaybın haddi hesabı yokmuş. İsmini bu gece öğrenmem gerçekten bir FAIL!

Eyjafjallajökull ya, Eyjafjallajökull! Muhteşem bir isim! Son derece kendine has, öyle "Mehmet Yıldız" gibi değil ki Sivasspor'un 9 numarası çağrışımı yapsın! Tam bir MSN nickname'i (herkes yazmasa direk yapardım). Kudretli bir dağa ancak böyle bir isim giderdi herhalde.

İşte bizim dağlar öyle değil. Ağrı, Kaçkar, Erciyes, Karacadağ falan. Hani okuması çok kolay, öyle ahım şahım bir vurgusu da yok (zaten vurguya gelene kadar dağın adı bitiyor). Ama Eyjafjallajökull öyle mi? İlk harfinden itibaren macera dolu bir yolculuğa çıkıyor gibisin. O vurguyu zaten "Eyjaf!" kısmında veriyorsun, "jalla"da boşa alıyorsun kendini. Ağzım açık hayran kaldım.

Mesela Selamsız'da 3 tinerci sıkıştırdı seni "Para ver lan Gşldşlöd!" dediler. Onlara Eeeh! Eyjafjallajökull!" dediğinde sanki ellerindeki kelebeği telaşla atıp kaçacaklarmış gibi bir his uyandırdı bende bu isim.

Tatilde saçmasapan bir arayış içinde olan bana daha güzel bir uğraş bahşedilemezdi herhalde. Artık mottomu buldum: Eyjafjallajökull!

(Not: Wikipedia'dan pronounciation'ını dinledim, söyleyen adamın bezginliği beni benden aldı!)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder